İcra ve İflas Hukuku

Devlet, koyduğu hukuk kurallarının uygulanmasını sağlayarak, kurulan dengenin bozulmasını engeller, böylece hukuk düzeni ve barışının devamı koruma görevini de yerine getirmiş olur. Hakları inkâr veya ihlâl edilen kişiler, haklarının korunması veya ihlâlin bertaraf edilmesi için öncelikle yetkili ve görevli yargı mercilerine başvurup lehine bir karar alacaktır. Bu kararın gereği, yerine getirilmezse, bu hakkın zorla icrasının sağlanması gerekir. Hakkın zorla icrası, ancak devlet organları vasıtasıyla yerine getirilir; zira, kendiliğinden hak almak, kural olarak yasaktır. Bu ikili aşamada önce hak tespit edilir veya ifası emredilir, bu aşamada hak, hakkın muhatabı tarafından yerine getirilmezse, ikinci aşamada yetkili icra mahkemelerince zorla icra edilir. Bu açıdan geniş anlamda yargı mercileri içine icra ve iflâs organları da dâhildir. İcra İflâs hukukuna ilişkin hükümleri İcra İflâs dairesinin uygulamakla görevli olduğunu ifade etmiştik. İcra İflâs dairesi bu görevlerini yaparken dairelerde çalışan icra veya iflâs müdürlerinin, bu yetkilerini kötüye kullanmasını önleyebilmek için, denetime tâbi tutulması gerekir. İşte icra ve iflâs dairesinin yolsuz işlemlerine karşı, bu işlemlerden zarar görenler, şikâyet yoluna başvurabilirler. Bu tür bir denetim icra takibinin başarısını artırır. İcra takibinin başarılı olabilmesi için birtakım paraların harcanması da kaçınılmazdır. Devlet, icra hukuku alanındaki faaliyetine karşılık olmak üzere aldığı ve icra takibini tam ve doğru şekilde yürütebilmek için harcanan bu paralar icra harç ve giderleri olarak karşımıza çıkar. Birçok icra işleminin tamamlanıp hüküm ifade edebilmesi için tebliğ edilmiş olması da gerekir. İcra işlerinin çabuk bir şekilde sonuçlanması için hemen her işlem için bir süre öngörülmüştür. Ancak bazı zamanlarda borçluya karşı icra takip işlemlerinin yapılması da mümkün olmayabilir. Borçluyu korumak için kabul edilmiş olan haller tatil ve talik halleri olarak ifade edilmiştir.

TAKİP İŞLEMLERİ

Takip İşlemi Genel anlamda icra takiplerine yön ve şekil veren işlemlere takip işlemleri denir. Takip işlemleri de taraf takip işlemleri ve icra takip işlemleri olarak ikiye ayrılır. Taraf takip işlemi genel anlamıyla, takip prosedürü içinde tarafların yaptıkları, takibe yön ve şekil veren, çoğunlukla da icra takip işlemlerinin yapılmasını sağlamaya yönelik işlemlerdir. Örneğin, takip talebi, haciz ve satış talepleri, taraf takip işlemidir. İcra takip işlemleri ise kural olarak, icra organları tarafından borçluya karşı yapılan, cebrî icranın ilerlemesini sağlayıcı nitelikte işlemlerdir. Örneğin, ödeme veya icra emri tebliği, haciz ve satış işlemleri icra takip işlemleridir. İcra takip işleminin üç unsuru bulunmaktadır: i) İcra organları tarafından yapılmalıdır, ii) Borçluya karşı yapılmalıdır, iii) Cebrî icranın ilerlemesini sağlayacak nitelikte olmalıdır. Yani, icra takip işlemi alacaklıyı borçlunun malvarlığından alacağını almaya yaklaştırıcı nitelik taşımalıdır. Bu üç unsuru taşıyan işlem icra takip işlemidir. İcra organları tarafından yapılan işlemlerin icra takip işlemi olup olmadığının tespiti, hatta bir işlemin genel olarak taraf takip işlemi mi yoksa icra takip işlemi mi oluşturduğunun tespiti, o işleme bağlanan sonuçlar bakımından önemlidir.

İCRA TAKİBİ (CÜZ’İ İCRA)

İcra takibinde borçlunun karşısında bir veya birkaç alacaklı bulunur ve borçlunun malvarlığına dahil olan şeylerden bir veya birkaçı cebrî icranın konusunu oluşturur. Alacaklı, borçluya karşı takip yapar; takip kesinleşince, borçlunun alacağa yeter miktar malı haczedilir, satılır ve alacaklının alacağı ödenir. Geriye bir para artarsa bu da borçluya iade edilir. Bu yola başvurmak isteyen her alacaklı, her borçluya karşı, bu icra prosedürünü işletebilir. Ancak cüzi icra hukuku da değişik bakımlardan alt ayrımlara tâbi tutulur.

İCRA TAKİBİ TÜRLERİ

  1. İlamlı İcra
  2. İlamsız İcra
  3. Rehnin Paraya Çevrilmesi Yolu ile Takip
  4. İpotek Takibi
  5. Kambiyo Takibi
  6. Kira Takibi
  7. Çocuk Teslimi Takibi
  8. Nafaka Takibi

Yukarıdaki takip türleri çeşitli nedenlerle konusunun dışına çıkabilmektedir. Örneğin tüm belgeleri tam olan bir ipotek takibinde resmi senet üzerinde ipotek üst limiti yazmıyor ise ilamsız olarak açılması gerekebilir. Mahkeme tarafından edinilen bir ilam için teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı alınması mümkün olabilir. Her türlü icra takibinin borçlu yönünden itiraz hakkı mevcuttur ve şekli çeşitlilik gösterir. Özetle icra takip türleri konusuna göre değişkenlikler gösterse de alanında uzman bir icra avukatı ile görüşerek doğru icra takibi yolu ile tahsilat hedefine yaklaşmak alacaklı için bir haktır.

İCRA HARÇ VE GİDERLERİ

İcra takibinin yürütülmesi ve sonuçlanması için harcanan paraların tamamına icra harç ve giderleri denir. Bununla birlikte, icra takibi sebebiyle, özellikle icra dosyası kapsamı dışında kalan tarafların yapmak zorunda kaldıkları, resmen harç ve gider sayılmayan masraflar gerçek anlamda takip harç ve gideri sayılmaz. İcra Harçları Devletin icra hukuku alanındaki faaliyetine karşılık olarak aldığı paraya icra harcı denir. İcra ve İflâs Kanunu’na göre icra ve iflâs harçları kanun tarafından belirlenir. Bu kanun Harçlar Kanunu’dur. Harçlar Kanunu’nun (1) sayılı tarifesinin (B) bölümünde icra ve iflâs işlerinde alınacak harçlar belirtilmiştir.

İcra harçlarının en önemlileri şunlardır:


İLETİŞİM Aziziye Mahallesi Cinnah Caddesi Kırkpınar Sokak No:10/12 Çankaya/Ankara

0 (312) 440 88 50

0 (312) 441 88 50

bdm@bdmhukuk.com

Her Zaman Taze :)

Google Maps


Çalışma SaatlerimizHafta İçi : 9:00 – 18:00
Cumartesi : Kapalı
Pazar : Kapalı
Sitede kullanılan yazı, resim, video materyallerinin kopyalanmasına izin verilmemektedir. Her hakkı saklıdır ©BDM HUKUK - 2022